Liderlik ve Üzerimizdeki Etkileri?
Liderlik kavramı, hayatımızın büyük bir bölümünü önemli ölçüde etkiliyor. Bu doğrultuda yazımda aşağıdaki üç unsuru sizin için inceleyeceğim.
- Liderlik bizim için en önemli kavramlardan biri mi? Cevap, “Evet” ise bunun nedeni ne?
- Liderler hangi özellikleri taşırlar?
- Liderler ile aramızda nasıl bir ilişki kurmalıyız?
Liderlik bizim için en önemli kavramlardan biri mi?
Yaşantımız ailemiz, işimiz, inancımız ve gelecek planlarımız ekseninde ilerlerken, biz bu unsurları başarılı şekilde yürütmek için çabalar dururuz. Tüm bu unsurların içerisinde ise kararlarımızı ve planlarımızı etkileyenler, “Lider” olarak gördüğümüz insanlar olur.
Lider olarak gördüğümüz ilk kişi genellikle ailemizin içinden biridir. Babamız, annemiz, dayımız, amcamız gibi sürekli yakınımızda bulunan aile büyüklerinden en az birinden etkilenmeye başlarız. Bu kişi genellikle iletişim veya imaj gibi özellikleri ile diğer büyüklerimizden daha ön plana çıkan kişi olur. Çoğunlukla farkında olmadan etkisinden kalırız. Bu kişi dünya görüşümüzü, tutum ve davranışlarımızı direkt olarak etkiler. Birçok konuda kendisini taklit ederiz ve benzerliklerimiz fark edilmeye başlar.
Zamanla farklı liderler hayatımıza girmeye başlar. Okulumuzda öğretmenimiz, askerdeki komutanımız veya işyerimizdeki üstümüz yeni liderlerimiz arasına girebilir. Hepsi bizi biz yapan özelliklerin oluşmasında bir etki oluşturur. Bizi bu kadar etkileyen bir kavramın farkında olmak, daha derinlemesine düşünmek ve etkilerini ölçmek bizim için oldukça önemli. Öncelikle kendimize hayatımızın farklı aşamalarında liderler seçtiğimizin ve onların bizim üzerimizde oldukça etkili olduğunun farkında olmamız, bilinçli bir yaşantıya sahip olmanın ilk adımıdır. Bu anlamda liderlik bizim için en önemli kavramlardan biridir.
Liderler hangi özellikleri taşır?
Bu soruyu doğru tanımlayabilmek için lider olarak kabul ettiğimiz kişilerin özelliklerini düşünelim ve inceleyelim.
Bizi etkileyen en önemli özellikleri ne? Neden onlardan etkileniyoruz? Neden hayranlıkla dinliyor ve düşüncelerini benimsiyoruz? Öyle ki bu kişilerin düşüncelerini savunurken kendimizi sert tartışmaların içinde buluyoruz. Onlara söz söyletmiyor, daha başarılı olmaları için propagandalarını yapıyoruz. Onları, hangi özellikleri bizin nezdimizde bu kadar önemli kılıyor.
Bu kişililer şüphesiz bilgililer ve tecrübeliler. Ancak onları bizim liderimiz yapan unsur bilgileri mi? Toplumun en bilgili kişilerini mi lider olarak seçiyoruz? Bu soruların cevabı, objektif değerlendirdiğimizde istinasız bir şekilde “hayır” olacaktır.
Lider ve “Karizma”
Peki hangi özellikleri en bilgili insanların önüne geçmelerini sağlayarak bizim için lider olmalarını sağlıyor? Bu soruya verilecek ilk cevabı “Karizma” olabilir mi? Karizma kelimesinin “Etkileyicilik” anlamına geldiğini düşündüğümüzde, bu soruyu “Evet” diye cevaplayabiliriz. Her şeyden önce liderleri, etkileyici bulduğumuz için dinleriz ve izleriz. Bazen televizyon karşısında kendinizi, belki de hiç hoşlanmadığınız bir lideri uzun süre dinlerken bulursunuz. İşte bu, o kişinin “Karizma” özeliğine sahip olmasından kaynaklanır. Sizi etkiler ve sevmeseniz bile kendisini dinletir.
Peki “Karizma” özelliğine sahip olmak istiyorsak yani, insanlar üzerinde etkileyici olmak istiyorsak, hangi alt yetkinliklere sahip olmak gerekir ? “Karizma” yani “Etki” ilk izlenimle başlar. “Seni ilk gördüğümde pek gözüm tutmamıştı ama zamanla sevdim seni” Bu ve benzeri cümleleri kullandığınız olmuştur veya kullanıldığına şahit olmuşsunuzdur. Burada aslında bilimsel bir bilgiyi ortaya çıkartıyoruz. Canlıların en önemli dürtüsü savunma dürtüsüdür. Çünkü her şeyden önce yaşamımızın devam etmesi gerekir. Bu sebepten dolayı ilk karşılaşmada saniyenin onda biri gibi çok kısa bir sürede karşılaştığımız kişinin öncelikle yüzünü analiz ederiz. Tehlikeli olup olmadığına bakarız. Bununla ilgili, psikoloji biliminde yayınlanan 2006 tarihli bir çalışmada, Cornell Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Vivian Zayas, bu eğilimin, yabancılarla karşılaşacağımız ve hayatta kalmak için zarar verip vermeyeceklerini veya bir müttefik olup olmayacağını değerlendirmenin, insanlik tarihinin ilk döneminden itibaren devam ettiğini söylüyor. Savunma ile birlikte güvenilirlik, samimiyet ve yeterlilik gibi yönleri de analiz ederiz. Etki bu aşamada yani ilk karşılaşmada başlar.
Karizma sahibi olmak için ise öncelikle oluşturduğu ilk etkiyi yani izlen mi sorgulamalı ve geliştirmeliyiz. Lider olmak isteyen birisinin yüz ifadeleri ve bakışları “Karizma” özelliğini direkt olarak şekillendirir.
“Karizma “özeliğine sahip olmak için kıyafet seçimi yani imajda çok önemlidir. Büyük toplulukların üzerinde etki uyandıran kişiler, kıyafet seçimlerini konuşacakları konulara göre özel seçerler. Renk kullanımları bile bilinçlidir. (Journal of Business Research,Volume 124, January 2021, Pages 86-99). Öneli bir kısmı, aksesuar kullanımı ile kendilerini ayrıştırır. Buna merhum 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in fötr şapkasını ve George W. Bush’un kovboy şapkasını örnek verebiliriz.
Liderlik ve İletişim
Lider olmanın gerektirdiği bir diğer özellik ise iz bırakan iletişim becerisidir. Özlü sözleri, anlattığı fıkralar ve hikayelerdir. Etkili ses tonu ve vurgulu konuşmasıdır. Lider olarak gördüğünüz kişilerin iletişim becerilerini değerlendirdiğinizde, bu yönleriyle de ön plana çıktıklarını görürsünüz.
Bir diğer özellik ise vizyon sahibi yani gelecekle ilgili bir hedefinin, amacının olmasıdır. Bu amaç toplulukları motive eden, yarınlara ümitle bakmalarını sağlayan ve inanç oluşturan bir ideal olmalıdır. Gelecekle ilgili bir hayaliniz yoksa insanlar sizin gösterdiğiniz yoldan yürümez.
Lider dediğin önde yürüyen değil; yol gösteren olmalı Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Bir liderin başlıca fonksiyonu ümitleri canlı tutmaktır. John W. Gardner
Liderlerle aramızda nasıl bir ilişki kurmalıyız?
Liderlerin üzerimizdeki etkilerini ilk bölümde değerlendirmiş ve ne kadar önemli olduğunu görmüştük. Lider olarak seçtiğimiz kişilere bugünümüzü ve geleceğimizi emanet ediyoruz. Alacakları kararlarla, yaşadığımız dünyayı şekillendirmelerine izin veriyoruz.
Peki onlarla aramızda nasıl bir ilişki kurmalıyız? Yüklediğimiz veya onların yüklendiği sorumluluk bu kadar büyükken nasıl davranmalıyız? Kuşkusuz prensiplerimiz doğrultusunda liderlerle aramızdaki ilişkiyi güncellemeliyiz.
İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil, prensipleri, inançlarıdır.
Albert Einstein
Prensiplerimizde ilk sırasında da doğruluk yani dürüstlük olmalı. Çünkü taviz verilmemesi gereken en önemli konuların başında doğruluk gerekir. Prensiplerimiz olmazsa, değerlerimizden taviz vermeye başlarız. Taviz tavizi doğurur ve günün sonunda çok üzücü bir noktada olduğumuzu görebiliriz.
Doğruluk ve sorumluluk sahibi kimse lider olmaya layıktır.
Marcus Tullius Cicero
Prensipler bize hangi durumda nasıl karar vermemiz gerektiğini gösterir. Karalık bir odada ışığımız olur. Örneğin doğruluktan ayrılmamak prensibimiz ise ve bu prensip üzerinden Liderlerle bir ilişki kurarsak karar vermemiz çok kolaylaşır. Bugünümüzü ve geleceğimizi şekillendirecek liderleri daha doğru bir noktadan değerlendirir ve karar alırız.
Bu yazımda liderlikle ilgili 3 geniş konuyu mümkün olduğunca kısa bir biçimde yorumlamaya çalıştım. Şüphesiz bu konuları çok daha derinlemesine incelemek gerekiyor. Farklı yazılarımda Liderlik konusunu, tekrar sizin için yazacağım.
Yazan: Atilla Bayraklı
KAYNAK
https://sozluk.gov.tr/
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0148296320307797